BASIN BÜLTENİ
3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası
Bağışlanan sadece organ değil, yepyeni bir hayattır
En fazla ihtiyaç duyulan organ: BÖBREK
3-9 Kasım Organ Bağışı haftası. Türkiye’de on binlerce hasta, organ nakli yaptırabilmek için umutla sırada bekliyor. Ne yazık ki bazılarının ömrü yetmiyor; kendilerini hayata bağlayacak o umut ışığında aydınlanmaya… İşte binlerce hastayı hayata bağlayacak organ bağışı konusunda bilinç düzeyinin artması için daha çok çabalamak gerekiyor. Acıbadem Organ Nakli Merkezi uzmanlarından organ nakli ve bağışı konusuyla ilgili bilgi aldık.
Kalp nakli bekleyen bir anne, çocuğunu lunaparka götürmeye hasret kapatıyor gözlerini hayata. Ya da, haftanın 3 günü saatlerce bir makineye bağlanarak yaşamını sürdürmek zorunda kalıyor, binlerce böbrek hastası. Onlar, zorluklarla dolu dünyalarında umutla bekliyor “sizin yakacağınız ışığı!..”
YİTİP GİDEN CANLAR
Türkiye, son yıllarda birbiri ardına yapılan başarılı organ nakilleriyle ün yaptı dünyada… Dünya standartlarındaki organ nakil merkezleri ve Türk doktorların deneyimi sayesinde, nakil olmak için yurt dışına gitme dönemi sona erdi. Aksine yabancı hastalar Türkiye’ye gelerek organ nakli oluyor. Başarılı organ nakli ameliyatları herkesin yüzünü güldürüyor. Üstelik gerçekleştirilen organ nakli sayısı da hızla artıyor. Son 10 yılda doku ve organ nakli sayısı 5 kat arttı. Ama buna karşın, kadavradan bağış oranı hala çok düşük. Bu nedenle, hayat kurtarmada sadece doktorların başarısı yetmiyor! Binlerce hasta, organ beklerken hayatını kaybediyor.
EN FAZLA İHTİYAÇ: BÖBREKTE
Türkiye’de organ nakli ihtiyacı, en fazla böbrekte. Sayıları tahminlerin çok üzerinde. Bugün itibariyle yaklaşık 60 bin hasta diyalize giriyor. 2017 yılında bu sayının 100 bini aşacağı tahmin ediliyor. Üstelik, böbrek bekleyen hastaların sadece 20 bini ‘bekleme’ listesinde; geri kalanı bilgisizlik ve ümitsizlik nedeniyle bekleme listesine bile kayıt olmuyorlar.
Organ nakli doktorlarımız, “Geçen sene 3 bine yakın nakil yapıldı. Bu sayı buzdağını eritmek için çok düşük. Onların çoğu da canlı vericiden. Yani çocuğunun, kardeşinin veya akrabasının ağır bir tedavi süreci geçirmesine gönlü elvermeyen yakınlarından oluşuyor. Kadavradan yani beyin ölümü gerçekleşmiş kişiden nakilde ise, kişilerin akrabaları hala çeşitli önyargılar nedeniyle bağışa sıcak bakmıyor” diyor.
“BİLİNÇ DÜZEYİ ARTIRILMALI”
Acıbadem Bursa Hastanesi Organ Nakli Merkezinden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Oktay da, Türkiye’deki organ bağışı ve nakil tablosuyla ilgili acı gerçeğe dikkat çekerken sözlerine şöyle devam ediyor: “Türk halkının organ nakli konusundaki bilinç düzeyi ve tereddütleri de, organ bağışı oranını belirleyen faktörler” diyor ve ekliyor: “Birincisi, yapı itibariyle insanlar kendilerinin olmayan dertlerle çok ilgilenmiyorlar. Ancak başa gelince bu konuda bilgilenme durumu oluyor. Doku bütünlüğünün bozulacağı endişesi var. Tabi din faktörü de var. Hala ‘Acaba caiz midir, değil midir?’ diye soranlar olabiliyor. Bu noktada Diyanet İşlerinin organ bağışının caiz olduğuna dair görüşü var. Bu görüşün halka daha iyi anlatılması gerekiyor.”
YURTDIŞINDAN ORGAN NAKLİNE GELİYORLAR
İnsan vücudunda görevini yapamayacak kadar hasta hatta vücut için zararlı bir hale gelen organın, sağlam bir başka organla değiştirilmesine “organ nakli” deniliyor. Günümüzde böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas, kornea ve ince bağırsak en çok nakledilen organ ve dokular. Bugün itibariyle 28 bin 363 kişi, organ bekleme listesinde. Organ nakli doktorlarımız,“Organ nakli bekleyenler sadece yetişkinler değil. Çocukluk çağında, 6 aylık hatta 2 aylık nakil yolu bekleyen bebekler var” diyor. Türkiye’nin organ nakli ameliyatlarında büyük başarılar elde ettiğine dikkat çekiyorlar. “Eskiden hastalarımızı yurtdışına yollardık. Günümüzde ise yurtdışından birçok hasta Türkiye’ye organ nakli için ameliyata geliyor. Bu durum, Türkiye’deki başarılı nakil işlemlerinin göstergesi.”
ORGAN BAĞIŞI İLE HAYAT ARMAĞAN EDİLİYOR
Sağlık Bakanlığının tüm hastanelerinde, organ nakli merkezlerinde, organ nakli bölge koordinasyon merkezlerinde, Sağlık İl Müdürlüklerinde organ bağışında bulunulabiliyor. Hastalar, yaşadıkları şehrin dışında bir organ nakil merkezinin organ bekleme listesine de kayıt olabiliyor. Türkiye’de organ bağışının istenilen düzeye ulaşmamasında bilgi eksikliği, önyargılar ve yanlış inanışlar önemli rol oynuyor. Son yıllarda ise, önemli bilgilendirici etkinliklerle toplumsal duyarlılık giderek artıyor. Organ bağışı ve naklinin yaygınlaştırılması amacıyla Sağlık Bakanlığı her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında “Organ Bağışı Haftası” düzenliyor. Çeşitli etkinliklerle toplumsal farkındalık ve bilinç artırılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “hayat kurtarmanın önemini vurgulayan” açıklamalarıyla, “organ nakli dinen caiz midir” sorusu da artık çok sık sorulmuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, organ bağışını, “İnsanın insana yapabileceği en büyük yardım” olarak tanımlıyor.